Mutluluk da sıkıcı - Yeni Mecmua

Mutluluk da sıkıcı

 



Çok sıkıldım. Fazlasıyla sıkıldım. Öyle ki sıkılmaktan da sıkıldım. Belli bir seviyeden sonra sıkılmanın da heyecanı kalmıyor. Şuan harika bir güneş var aslında altın sarısı. Bu kış gününde içimi ısıtan cinsten. Bulutlar bu altın renkten nasibini almış. Yine harika güzellikteki gökyüzüne erişme isteği doğuyor içimde, bulutlar arasında gezinme.. Her hali güzel mi olur ya gökyüzünün yani bulutların. Gökyüzünü tamamlayan en önemli unsur  bulutlardır zira. Yağmur yağmaya hazır, dolu dolu bir şekilde bakış atarken de güzel. Sabahın erken saatlerinde daha yeni oluşurken minik bulutlar.. o hali de güzel.. Daha güzel.. Bunları düşünmek bile aşırı keyif verirken, duygu yoğunluğundan ağlayacak gibi olsam da. Sıkıldım bundan da sıkıldım. Erişemeyeceğim hayaller kurmaktan yoruldum. Gökyüzüne ulaşamayacakken ona karşı böyle şairane duygular beslemem ne kadar yanlış ve de sıkılmam için yeterli.. Hem o gökyüzünde duran fevkalade bulutlar basit birer su buharı değiller mi? Hatta olduğumuz yeri unutturan o feci sis, bulutların yeryüzüne inmiş hali değil mii.. Ee o hayranlık duyduğum bulutlar da sıradanlaştı işte. Sıkılıyorum. Beni heyecanlandıran her şeyi sonrasında sıradanlaştırmaktan da yoruldum. Her şeye alışıyoruz. Belki de bu insanoğluna verilen en büyük nimettir. Alışmak.. Ama ben yıllarca düşlediğim hayalimi sonunda elde edince iki gün sonra alışmak dolayısıyla sıkılmak istemiyorum. Ben bu hayattaki dengemi bulmak istiyorum. O dengeyi bulmak ve kurmak istiyorum. Mutlu olmak istiyorum. Ama mutluluktan da sıkılmaktan korkuyorum. Mutluluk, sevinç.. Ya onlarda sıradanlaşırsa benim için.. O zaman bu hayattaki yegane amacım ne olacak? İnsanlar kendilerini mutlu eden şeyleri amaç edinmezler mi? Ve tüm ömürlerini de buna ulaşmak için harcamazlar mı? Ben ne yapacağım.. bir oda dolusu sıradanlık ve sıkılma duygusu için mi savaşacağım? Hem de tüm yaşamım boyunca.

Tamam.. O zaman.. Ben de şey yaparım.. Üzüntüyü severim, kederi severim.. Onlar da sıkıcılaşmaz herhalde. Kimse sevmiyor hem bunları. Ben seversem bana böyle bir kalleşlik yapmazlar diye umuyorum. Hem  uzun yıllar büyük bir keder yumağıyla oynarsam bir gün mutluluk kapımı çaldığında büyük bir coşkuyla ve sıkılmışlıktan uzak bir şekilde koştur koştur kapıyı açmaz mıyım? Ve sonra onun boynuna atlarım. Gülüp eğleniriz.. Sonra.. Belki birlikte parka gideriz.. Onsuz yaşamım nasıldı biraz ondan bahsederim daha sonra ona yeni öğrendiğim ufuk açan ama hiçbir işe yaramayacak bilgileri büyük bir coşkuyla anlatırım. Sonra.. Sonra.. bilmem belki sonra ona yemek yaparım, sever yemeklerimi kesin.. Herkes çok beğenir zaten o da beğenir.. Ama sonra ne yaparız o harika mutlulukla bilmiyorum. Kederle bunların hiçbirini yapmamıştık ki. Bak sıkılmaya başladı benden. Bu kadar çok düşünmem sonrasında da uzun uzun konuşmam onu sıkmış olmalı ki gidiyor işte. Sıkılmış benden. Bu kez ben ondan değil o benden sıkılmış. Bu kez daha kıymetli olacak benim için. Tüm ömrüm onu düşünmekle geçecek. Ama o hiç geri dönmeyecek. Sanırım kederle yaşamayı öğrenmeliyim. Mutluluğu sürekli kalbimde taşıyarak. Artık benim de bir yaşam amacım var. Mutluğu hep güzel hatırlamak.. 

Hey!   Nasılsınız umarım çok iyisinizdir. Beni soracak olursanız, iyi değilim çünkü biricik yoldaşım keder buna izin vermiyor. Neymiş sürekli melankolik olmalıymışım.. Gülmek  bana yakışmıyormuş ayrıca mutluluğu hatırlatırmış.. Neyse ben böyle bir hayatı seçtim sanırım da memnunum. Peki siz bu bir tanecik yaşamınızda verdiğiniz kararlardan memnun musunuz? Mutlu musunuz?


Yorum Gönder

0 Yorumlar