Köy Okulları - Yeni Mecmua

Köy Okulları






Köy Enstitüleri

            Köy Enstitülerin temel olarak iki amacı vardı. Türk köylüsünü eğitime ve üretime kazandırmaktı. Bu konuyu daha iyi anlamak için tarihsel bir bağlam içinde Türk köylüsünün durumunu incelemek gerekir.

            Anadolu coğrafyası, uzun yıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu için asker ve iaşe deposu olarak kullanılmıştı. Tımar sistemi sayesinde tarlalar işleniyor ve bu tarlaların başında buluna tımar beyleri devlet için ücretsiz asker yetiştiriyordu. Ancak imparatorluğun 16.yy başında girdiği savaşlar ve bilimsel gelişmelerin takip edilememesi sebebiyle içine sürüklendiği buhranlar, tımar sisteminin ağır ağır çökmesine sebep oldu. 16.yy başında Anadolu da başlayan göçlerle ortaya çıkan ‘’Büyük Kaçgun’’ ve 17. Yy ikinci yarısana kadar devam ‘’Celali İsyanları’’ bu bozulmanın tamamıyla kontrolden çıkmasına neden oldu. Aynı zamanda imparatorluğun gerileme dönemlerinde eğitime verilen önemin azalması, müderrislerin rüşvet ile atanmaları ve eğitim ödeneklerinin azaltılması Türk köylüsüne vurulan ikinci bir darbe olmuştu. Sonuç itibariyle 20.yy başlarına geldiğimizde elimizde savaşlardan, soygunlardan fakir kalmış bir halk ve iltimaslar yüzünden neredeyse okuma yazması olmayan medrese müderrislerinden başka bir şey kalmamıştı. 1913 yılında Harbiye Nezaretinin orduya asker temin etmek için yaptığı okuma yazma sınavlarında medreselilerin yaklaşık yarısından fazlasının okuma yazma bilmediği ortaya çıkmıştı. 1911 ile 1922 yılları arasında kesintisiz olarak yaşanan savaşlar ise bozulan düzenin onarılması için imkan vermedi.

(1911 Trablusgarp Savaşı, 1912 Balkan Savaşları, 1914 Birinci Dünya Savaşı, 1919 Kurtuluş Savaşı)

            Cumhuriyet Sonrası Türk Köylüsü

29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Gazi Mustafa Kemal, daha önce yapılan yanlışların telafisi ve savaşın yaralarını sarmak amacıyla bir dizi reformlara imza attı. Hazırlanan eğitim programları ve kalkınma hareketleri ile büyük bir ilerleme kaydedildi. Gazi Paşa’nın 1938 yılında vefatıyla birlikte bu sorumluluk onun yakın çalışma arkadaşı İsmet İnönü Paşa’ya geçti. Her ne kadar yapılan inkılâplar mevcut durumu iyileştirse bile 1940’lı yılların başına kadar memlekette okuma oranları yinede düşüktü. (%2 gibi bir orandan %30 civarına yükselmişti.)

Dönemin Mili Eğitim Bakanı ve Büyük Türk Aydını Hasan Ali Yücel 1938 yılında İsmet Paşa’nın onayıyla birlikte yeni bir program hazırlamaya başladı. Yine bu dönemin eğitimci filozofu John Dewey’in katkılarıyla 1940 yılında ‘’Köy Enstitüleri ’’ kuruldu. Bu kurumun programı ise kırsal bölgelerdeki okulların eğitim ve toplumsal yaşam merkezine dönüştürülmesi üzerine kuruldu. Yani bu kurumlar için de yetiştirilen öğretmenler aynı zamanda üretime de dâhil edildi. Kısa süre içerisinde modern tarıma yönelik pratik eğitimler, inşaat ve ziraat projeleriyle birlikte Türk köylüsü hızlıca üretime dâhil edildi.

 Okuma yazma ve örgün eğitimin yanı sıra Besi hayvancılığı, Arıcılık, Dokuma atölyeleri, Ormancılık, Balıkçılık konusunda eğitimler verildi. Öğretmenevleri, Su depoları, İşlikler, Ahırlar, Samanlıklar, Elektrik santralleri ve sulama kanalları gibi birçok inşaat projesi hayata geçirildi. Mandolin ve piyano, köy tiyatroları gibi sanat çalışmaları yapıldı. 1946 yılında Köy Enstitüleri, dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer tarafından Köy Öğretmen Okullarına dönüştürüldü. Bu döneme kadar bu okullardan tam 17.000 civarında yeni öğretmen mezun edildi. Fakir Baykurt, Ümit Kaftancıoğlu, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Hatun Birsen Başaran, Ali Dündar, Mehmet Uslu ve Dursun Akçam, Aziz Nesin gibi önemli yazarlar ve fikir adamları yetiştirildi.

Köy Enstitülerinin Kapatılması

            1946 yılında Demokrat Parti kurulmuş,  1947‘Truman Doktrini’ kabul edilmiş ve ABD’den yardımlar alınmıştı. Yardımların devamı ve bir takım köy ağalarının tepkisi üzerine 1954 yılında iktidarını pekiştiren Demokrat Parti tarafından politik kaygılar nedeniyle kapatıldı.



Yorum Gönder

0 Yorumlar